Katarakt hastalığı , gözde katarakt , katarakt belirtileri ve lazerle katarakt tedavisi
Halk dilinde PERDE veye AKSU’’da denilen katarakt göz merceğinde oluşan bulanık yada kesif bölgelerdir.Göz merceği İRİS’in ve GÖZBEBEĞİ’nin arkasındadır.Görevi,gözün arka bölümünün iç yüzünü kaplayan ve ışığa duyarlı olan RETİNA üzerinde görüntü oluşumunu sağlamaktır.Mercek bulanıklaşmaya başlarsa ışınların geçişi engelleneceğinden görüş bozulabilir.
KATARAKT OLUŞMASININ NEDENLERİ?
Katarakt oluştuğunda merceğin kimyasal bileşiminde de değişiklik meydana gelir.Ancak bu kimyasal değişimin nedenleri henüz tam olarak bilinememektedir.Yaşlılıkta oluşan katarakt en çok bilinenidir.Fakat bu tip katarağa elli hatta daha genç yaşlarda da rastlanılmaktadır.Ayrıca şeker,diğer sistem hastalıkları,uyuşturucular ve göz yaralanmaları ile birlikte de katarakt oluşabilmektedir.Bebekler kalıtımsal olarak kataraklı doğabildikleri gibi yaşamlarının ilk yıllarında da kataraklı oluşabilmektedir.
KATARAKTIN SEMPTOMLARI NELERDİR?
Kataraktlar genellikle yavaş oluşurlar.Ağrı,sulanma,kızarma yoktur.Bazı kataraktlar,görüşü ciddi şekilde azaltacak bir düzeye ulaşmazlarken,bazıları da görüşü bütünüyle önlerler.Bir kataraktın görüşü etkilemesi:
1) Büyüklüğüne 2)yoğunluğuna,3)mercekte oluştuğu yere bağlıdır.
1) Büyüklüğüne 2)yoğunluğuna,3)mercekte oluştuğu yere bağlıdır.
KATARAKT OLUŞTUĞUNA DAİR BAZI İŞARETLER:
*Sisli,puslu,bulanık görme.Bazen çift görme de olur;ancak katarakt ilerledikçe bu durumda genellikle kaybolur.
*Gözlük camlarını sık sık değiştirme ihtiyacı doğar.Ancak Katarakt belli bir noktayı aşınca,cam değiştirme de görüşü iyileştiremez olur.
*Gözler üzerinde bir film varmış gibi hissetme,bir tülün veya bir çağlayanın ardından bakıyormuş gibi görme.Kataraktlı kimse,daha iyi görmek için sık sık gözlerini kırpıştırır.
*Genelde kara olan göz bebeği renginin değişmesi.Göz incelenirken göz bebeği gri,sarı veya beyaz görülebilir,ancak bu değişiklikler her zaman farkedilmeyebilir.
*Işık problemleri örneğin gece araba kullanılması giderek güçleşir, çünkü merceğin puslu kısmı, karşıdan genel far ışınlarını dağıtır ve bunların çift görünmesine veya gözün kamaşmasına neden olur. Keza kataraktı olan kimse, okurken ya da yakın işler yaparken yeterli ışık bulamamaktan yakınır.
*“ikinci görüş”-bazı kişilerde katarakt belli bir düzeye varınca,geçici bir okuma rahatlığına kavuşurlar.Katarakt geliştikçe görüş tekrar bozulmaya başlar.Bu septomların hiç birisi,o kimsede katarakt olduğunu kanıtlamaz,ya da kataraktın alınması gerektiği anlamına gelmez.Ancak bu semptonlardan her hangi birisi olan kişi,bir göz hekimine mutlaka başvurmalıdır.
*Gözlük camlarını sık sık değiştirme ihtiyacı doğar.Ancak Katarakt belli bir noktayı aşınca,cam değiştirme de görüşü iyileştiremez olur.
*Gözler üzerinde bir film varmış gibi hissetme,bir tülün veya bir çağlayanın ardından bakıyormuş gibi görme.Kataraktlı kimse,daha iyi görmek için sık sık gözlerini kırpıştırır.
*Genelde kara olan göz bebeği renginin değişmesi.Göz incelenirken göz bebeği gri,sarı veya beyaz görülebilir,ancak bu değişiklikler her zaman farkedilmeyebilir.
*Işık problemleri örneğin gece araba kullanılması giderek güçleşir, çünkü merceğin puslu kısmı, karşıdan genel far ışınlarını dağıtır ve bunların çift görünmesine veya gözün kamaşmasına neden olur. Keza kataraktı olan kimse, okurken ya da yakın işler yaparken yeterli ışık bulamamaktan yakınır.
*“ikinci görüş”-bazı kişilerde katarakt belli bir düzeye varınca,geçici bir okuma rahatlığına kavuşurlar.Katarakt geliştikçe görüş tekrar bozulmaya başlar.Bu septomların hiç birisi,o kimsede katarakt olduğunu kanıtlamaz,ya da kataraktın alınması gerektiği anlamına gelmez.Ancak bu semptonlardan her hangi birisi olan kişi,bir göz hekimine mutlaka başvurmalıdır.
KATARAKT NE ZAMAN ALINMALIDIR?
Görme bozukluğu kişinin günlük yaşamını aksatacak kadar ilerlediğinde kataraktı ameliyatla alınmalıdır.Birincisi kadar genel olmayan ama daha acil olan ikinci durum ise tamamen buzlu cam gibi (opak) duruma gelip olgunlaştığında alınması durumudur.Olgunlaşmış bir kataraktın şişmesi ve hatta göz içinde dağılması bile mümkündür.Bu gibi değişimler,kalıcı görüş kaybı tehlikesi taşırlar.
Kalıtımsal kataraktlarda ise,eskiden standart uygulama,bebek altı aylık olana kadar beklemekti.Son zamanlarda yeni doğmuş bebeklerin katarakt ibe başarı alınmaya başlanmıştır.Çocuklardaki ileri kalıtımsal kataraktların erken alınması,tek veya iki gözün kullanılmaması yüzünden görüş kaybı riskini azalttığından önemli bir gelişmedir.
KATARAKTLAR NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Katarakt tedavisi gerçekte iki safhada olur.Göz oparatörü önce bulutlu merceği çıkarır.Bunun kanıtlanmış en etkin yolu ameliyattır.İkincisi ise doğal merceğin yerine uygun bir eşleniğini bulup koymaktır.Yapay mercek seçimine genellikle ameliyattan önce karar verilir. Bu da merceğin kapsülü ile veya kapsülsüz olarak alınmasıdır.Kapsüllü çıkarım metodu bazen ihtiyarlık kataraktları için uygulanır. Bunda kapsülü ile birlikte tüm mercek çıkarılır.
Kapsülsüz ameliyatta ise,mercek dokusunun çoğu alınmakla birlikte mercek kapsülünün arka tabakası yerinde bırakılır.
Bebekler ve ufak çocuklarda daha yumuşak olduğundan,mercek dokusu içi boş bir iğne ile emilerek alınabilir;buna emiş yöntemi denir.Muhtelif kapsülsüz çıkarma teknikleri,yetişkinlerin merceklerinin alınmasında da kullanılmaktadır.
Tekniğin birisine fakoemülsifikasyon denir. Bunda yüksek frekanslı sesle (ultrason) mercek yumuşatılıp sıvılaştırılır ve iğne ile emilir. Bu metod,diğer bir göz ameliyatı şekli olan fotokoagülasyon ile karıştırılmamalıdır. Bunda gözdeki katarakt dışındaki bazı bozuklukların tedavisi için ultrason yerine lazer ışını kullanılır. Lazer,ne kesifleşmiş merceği çıkarabilir,ne de tekrar berraklaştırabilir. Bununla beraber bazı hekimler ,mercek kapsülünün önünü lazerle açıp merceği almakta veya “katarakt-ertesi” oluşan hastalara yardım için lazer kullanmaktadırlar. (Ameliyattan sonra neler olur? cevabına bakınız.)
KATARAKT AMELİYATI NE KADAR GÜVENLİDİR?
Katarakt ameliyatı günümüzdeki en başarılı ameliyatlardan biri olup,bu ameliyatı geçiren hastaların yüzde 90’ı daha iyi görüşe kavuşmaktadırlar.Bazı komplikasyonlar olsa bile,çoğu tedavi edebilmektedir. Görüşü tehdit eden ciddi komplikasyonlara pek az rastlanılmaktadır.
Katarakt ameliyatından bazı kimseler pek fazla yararlanmayabilirler. Bunlara,katarakt oluşumu görüşü ciddi olarak eksiltmemiş olanlar ile görüş bozukluklarına başka nedenlerin de karıştığı kimseler dahildir.
Özet olarak her katarakt hastası,kazanabileceği potansiyel görme olanağı ile ameliyat riskini hekimi ile birlikte değerlendirmelidir.Aynı zamanda ameliyattan önce doktoru ile ne tip bir yapay mercek kullanmasının en uygun olacağını tartışmalıdır.Hastalar,ameliyat ve kullanılacak mercek hakkında ikinci bir öneride almak isteyebilirler.
NE GİBİ YAPAY MERCEKLER SEÇİLEBİLİR?
Katarakt ameliyatı ile alınan doğal merceğin yerine geçecek mercek için her birinin bazı avantaj ve sakıncaları olan üç seçenek vardır:1)gözlük camı, 2)kontakt lens,veya 3)göz içi mercek.
GÖZLÜK CAMI : Doğal merceksiz görme problemine karşı güvenli ve zamanla kanıtlanmış bir çözümdür.Ancak katarakt camlarının hoşa gitmeyen etkileri vardır.Bu camlar şekilleri 20-35 kez büyütürler;bundan ötürü hastanın,mesafeleri yeniden tahmin edebilmeyi öğrenene kadar, derinlik algıları alt üst olur ve yan görüşü de sınırlanır.
Katarakt ameliyatı sadece bir gözde gerekiyorsa, gözlük camı büyük problem yaratacaktır. Çünkü ameliyatlı ve ameliyatsız gözlerin algıladığı değişik boyutlardaki şekilleri hasta kaynaştıramayacaktır.Bu gibi hastalara ameliyattan önce, ya kontakt lens kullanması, ya da göz içi merceği taktımasının daha iyi olacağı önerilmelidir.
Katarakt ameliyatı sadece bir gözde gerekiyorsa, gözlük camı büyük problem yaratacaktır. Çünkü ameliyatlı ve ameliyatsız gözlerin algıladığı değişik boyutlardaki şekilleri hasta kaynaştıramayacaktır.Bu gibi hastalara ameliyattan önce, ya kontakt lens kullanması, ya da göz içi merceği taktımasının daha iyi olacağı önerilmelidir.
KONTAKT LENSLER : Bunlar genelde gözlük camından daha iyi görüş sağladıkları gibi, doğru şekilde kullanıldıkları takdirde yeteri kadar güvenlidirler. Bir gözde katarakt ameliyatı yapıldıktan sonra kontakt lens takılırsa, iki göz arasındaki şekillerin boyut farkı çok daha az olur. Katarakt hastaları için yumuşak kontakt lensler daha çok kullanılmaktadır.
Diğer bir seçenek de devamlı kullanılabilen kontakt lenslerdir. Bu mercekler daha uzun süre, hatta uyurken bile çıkarılmadan göz üstünde bırakılabilmektedirler. Bunlar özellikle camlarını takıp çıkarmayı beceremeyen kişilere uygun olup peryodik olarak göz bakım uzmanlarınca çıkarılıp temizlenirler.Ancak bu tip lenslerin bazı sakıncaları vardır:kolayca yırtılabilirler;bazı ciddi enfeksiyonlara neden olabilirler;uzun süreli güvenilirlikleri halen değerlendirilmektedir ve peryodik olan çıkarılıp temizlenmeleri ve tekrar takılmaları gerekir.
GÖZ İÇİ MERCEKLERİ : Bu aygıtlara bazen IOL denir(IntraOcularLens). Bunlar berrak pilastik mercekler olup katarakt ameliyatı esnasında gözün içine yerleştirilirler. Mercek emplantasyonunun bazı üstünlükleri vardır: Genelde katarakt gözlüğü takan kişilerin karşılaştıkları görüntü boyutları, yan görüş ve derinlik algılaması problemlerini ortadan kaldırır veya asgariye indirir. Ayrıca göz içine yerleştirildiğinden, çıkarılması, temizlenmesi ve tekrar yerleştirilmesi gerekmediğinden kontakt lenslerden çok daha uygundurlar. Fiziksel problemleri nedeni ile kontakt lens yöntemlerini yerine getirmede güçlük çekebilecek kimseler için özellikle çok daha uygundur.
Bu gibi üstünlüklerinden ötürü mercek emplantasyonu, son yıllarda artan oranla kullanılmaya başlanmıştır. Katarakt ameliyatı olan kişilerin dörtte üçü ameliyat sırasında IOL taktırmakta ve büyük çoğunluğu sonucundan memnun kalmaktadır. Göz hekimleri IOL ‘ler üzerinde emplantasyonun uzun vadeli etkileri ile birlikte kısa vadeli komplikasyonları çalışma ve çalışma ve değerlendirmelerini tamamlamışlardır.Günümüzde katarakt ameliyatı, pek az istisnalar dışında IOL ile yapılmaktadır.
AMELİYATTAN SONRA NELER OLUR?
Katarakt ameliyatına gelenlerin çoğu ayaktan tedavi hastası olarak kabul edilirler ve aynı gün evlerine dönebilirler. Bazıları ise ihtiyaca göre 1 ila 3 gün hastanede kalırlar. Her iki durumda da nekahatin başlangıcında ağır işlerden kaçınmaları için hastalara özel ihtimam gösterilmelidir. Kapsül dışı metodu ile katarakt ameliyatı geçirmiş bazı kimselerde “katarakt sonrası” tabir edilen bir problem oluşur. Ameliyattan sonra gözde bırakılan mercek kapsülünün arka kısmı donuklaşabilir ve ışınların retinaya geçmesini mani olur;bu durumda donuklaşan tabaka temizlenmeli ki tekrar tam görüş sağlanabilsin.Göz hekimleri katarakt sonrası’nı çoğunlukla “neodinyum-YAĞ” ya da “ soğuk” lazer denen oftalmik lazer ile tedavi ederler. Bu yöntem başarılı olursa, ilave bir ameliyata gerek kalmadan hastanın görüşü düzelir.
GÜNCEL KATARAKT AMELİYATLARI
Günümüzde katarakt ameliyatları küçük kesiden fakoemülsifikasyon yöntemi ile yapılmakta ve katlanır göziçi lensi yerleştirilerek hastada çok hızlı ve sakin bir ameliyat sonrası seyirle iyi görme kazandırılmaktadır. Bu teknikte topikal anestezi kullanılabilmektedir.Ameliyat aynı gün evde olabilecek olanak sağlamaktadır.
Göz içinde ışığı kırmak görevi yapan saydam lens,yaşa ve özel nedenlere bağlı olarak bulanıklaşır.Kristal parlaklığını kaybeder.Bu ortamdan geçen ışınlar zorlanmağa başladığında görme kalite olarak azalır.Günlük işler,okuma,dikiş,şeçme,araba kullanma,oyun oynama zorlaşır,hastayı etkiler.Bazı özel şartlarda hasta gözlüksüz çok yakını gördüğü halde gözlükle uzağı istediği şekilde net göremez,gece far ışığından çok etkilenir.
Saydamlığını yitirmiş lensin temizlenmesi ve yerine görev yapacak göz içi yapay lensin konulması ultrason teknolojisi sayesinde 3mm kesiden yapılabilmektedir.Normalde ECCE yöntemi ile 8-13 mm limbal kesiler yanında 3-3.5 mm kesiler göz küresinde astigmatik ve mekanik değişikliklere neden olmamaktadır.Ameliyat sonrası göz kısa sürede toparlamakta,görme hızla yükselmekte ve hastada haraket özgürlüğü kazanılmaktadır.
Küçük kesili katarakt cerrahisi için ‘fakoemülsifikasyon’ tekniğine başvurulur.Bu yöntem bilgisayar teknolojisi paralelinde gelişmiştir ve emniyeti artmıştır.Göze hazırlanan 3 mm kesiden sokulan prob için gerekli güç ana gövde tarafından sağlanır Göz içi lensinin kabuk dışında bütün içeriği küçük parçalara ayrılarak dışarı alınır Lensin sertliği işlemin süresini ve emniyetini etkiler.Sert ve eski kataraktlar için yüksek vakum ve enerji güçü sağlayabilen fako uniteleri uygundur..Bu ameliyat tekniğinde operator mikroskobla iki göz yanında iki elini ve pedallar için ayaklarını koordine şekilde kullanmak durumundadır.
Sonuç:
Küçük kesi- Fakoemülsifikasyon ameliyatları kataraktlı hastalarda pekçok üstünlük sağlamaktadır.Küçük kesiden yapılan bu işlemde yara ağzı sütürsüz bırakılabilir.Katlanır lens kullanılan hastalarda kesi 3.2 mm ile sınırlıdır. Olgularda çok çabuk iyileşme ve iyi görme-kısa sürede günlük yaşam ve çalışma ortamına dönüş ,astigmat olmayışına bağlı kalite görme- irritasyon ve reaksiyon şikayetlerinin olmaması göz önünde tutulduğunda tüm katarakt hastalar için güncel cerrahi olarak uygulanma durumu kuvvet kazanmaktadır.
Katarakt hakkında bir başka makalemiz ;
KataraktDışarıdan gelen ışık ve görüntülerin görme merkezine net olarak ulaşabilmesi için, önce gözün en dış saydam tabakası olan korneada, sonra gözün içindeki lens tabakasında kırılması gerekir. Normal şartlarda bu iki tabaka da saydam yapıdadır. Katarakt göz içindeki lensin saydamlığını kaybederek opak bir görünüm alması durumudur.
Birçok tipi olmakla birlikte, kataraktlar genel olarak 3 ana grup altında incelenebilirler
Yaşa bağlı kataraktlar
Doğumsal kataraktlar İkincil kataraktlar : Bazı ilaçların uzun süreli kullanımı (kortizon gibi), darbeler, metobolik hastalıklar (diabet gibi) sonucunda oluşurlar.
Katarakt en sık yaşa bağlı olarak ortaya çıkar. Bilinen bir sebebi olmamakla nirlikte beslenme, ultraviyole ışınları gibi bir çok risk faktörü bulunmaktadır. Lensin opaklaşmasının durumuna göre hastalar önceleri uzak y da yakın görme bozukluğundan şikayet ederler. Opaklaşma arttıkça hem uzak hem de yakın görmeler hastanın sosyal yaşantısını rahatsız edecek şekilde azalır.
KATARAKT TEDAVİSİ
Katarakt tedavisi cerrahidir. Hangi cerrahi teknikle yapılırsa yapılsın şeffaflığını yitiren lens tabakası alınarak yerine suni bir göz içi merceği yerleştirilerek ameliyat yapılır. Göz içine mercek konulmazsa hastalar cerrahi operasyon sonrasında yüksek numaralı gözlük veya kontaks lens kullanmak zorunda kalırlar.
1-INTRAKAPSÜLER CERRAHİ
En eski cerrahi yöntemidir. bu cerrahi yöntemle yapılan katarakt emeliyatlarında lens tabakası bütün olarak çıkarılmaktadır. Ameliyatlardan sonra hastalarda lens tabakasının kırıcılığı ortadan kalktığı için yüksek hipermetropi gelişir. Hastalar net görebilmek için çok kalın gözlük ya da kontakt lens kullanmak zorundadır. Artık, mecbur kalmadıkça bu yöntemle yapılan ameliyatlar güncelliğini kaybetmiştir.
2- EKSTRAKAPSÜLER CERRAHİ
Daha da gelişmiş bir cerrahi yöntemidir. Lens arka kapsülü ameliyat esnasında korunarak katarakt alınmakta ve göz içine yapay bir lens yerleştirilmektedir. Bu teknikle ameliyat yapılabilmesi için lensin belirli bir olgunluğa erişmesi, olgunlaşması gerekmektedir. Bu tip ameliyat geniş korneal kesi ve dikiş gerektirmektedir. Göze konan dikişlerin de belli bir astigmatizma yaratmasından dolayı hasta fonksiyonel görmesine ameliyattan sonra, 8-10 hafta içinde, dikişler alındığında kavuşabilmektedir.
3-FAKOEMÜLSİFİKASYON
Günümüzde en gelişmiş yöntem oalrak uygulanan fakoemülsifikasyon yöntemiyle yapılan katarakt ameliyatlarında, kesifleşen lens tabakası arka kapsülü korunarak ultrasonografik dalgalar yardımıyla parçalanıp alınmakta ve göz içine daha rahat uyum sağlayan, göz içi lensleri yerleştirilmektedir. Bu yöntemin avantajı, küçük bir korneal-kesiden tüm ameliyatın gerçekleştirilmesi ve göze dikiş konulmamasıdır. Böylece gözde dikişe bağlı astigmatizma oluşmadığından hasta fonksiyonel görmeye çok kısa sürede kavuşmaktadır. Ameliyattan sonra göz bir gün kapalı tutulmakta, hastalar ameliyattan 48 saat sonra sosyal yaşantısını normal olarak sürdürebilmektedir. Bu ameliyat tekniğinin uygulanması için lensin tam olgunlaşması gerekmemektedir, kişinin görmesini engellemeye başladıktan sonra, görme tamamıyla kapanmadan ameliyat yapılabilir.
Günümüzde kişilerin aktivitelerinin artması katarakt olan kişilerin daha kısa sürelerde günlük yaşamlarına dönmelerini gerektirmektedir.
Fakoemülsifikasyon yöntemi, şu anda gelişmiş ülkelerde en yaygın kullanılan yöntemdir. İyileşme süresinin kısa olması, ameliyat sonrası astigmatizma problemlerinin olmaması, bu yöntemin hastalar taafından daha çok tercih edilmesine sebep olmaktadır.
KATARAKT CERRAHİSİNDE LASER NASIL KULLANILIR ?
Kataraktın tedavisi cerrahidir. Laserle katarakt cerrahisinde ise; fakoemülsifikasyon tekniğindeki prensipler uygulanmakta, sadece lensin parçalanmasında ultrasonografik dalgalar yerine laser ışınları kullanılmaktadır. Korneal ksei küçük olduğu için dikiş gerekmemekte ve iyileşme hızlı olmaktadır.
Normal katarakt ameliyatı olan kişilerin %20 gibi bir bölümünde hangi cerrahi teknik kullanılırsa kullanılsın, operasyon sonrasında göz içi merceğinin yerleştirildiği kapsülde bir kesifleşme olabilmektedir. Bu kesifleşen tabaka YAG Laser denilen parçalayıcı bir laserle açılmaktadır. Ancak bu katarakt ameliyatı olduktan sonra yapılan tedavidir.
AMELİYAT SONRASINDA !
Bu süre içinde göze aşırı baskı yapılmamalı, başa gelebilecek darbelerden kaçınılmalıdır. Ameliyat sonrası doktorunuzun verdiği ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır. Ameliyat sonrasında doktorunuz 2-8 hafta arasında gözlük ihtiyacınıza göre reçetenizi düzenleyecektir. Katarakt ameliyatı olan kişilerin 6-8 ay arasında düzenli olarak göz muayenelerinin yapılması gerekmektedir.
UNUTMAYIN !
Görmenizde yakın ve uzakta azalma veya netleşmeme oluyorsa, bu katarakt başlangıcı olabilir. Doğumsal kataraktların tedavisi önemlidir. Göz görmeyi öğrenmediği için zaman kaybedilirse görme tembelliği gelişebilir. Doğumsal kataraktlarda genelde 2 aşamalı bir cerrahi uygulanır. 1 yaşına kadar katarakt alınır ve göz tembelliği tedavisi yapılır. 5-7 yaş arasında ise göz içine ameliyatla suni göz içi lensi yerleştirilir.
Katarakt tedavi edilmezse :
Görme fonksiyonu uzak ve yakında bozulur veya kaybedilir. Göz içi basıncında artma gözlenebilir. Görme tembelliği gelişebilir. Göz içinde üveit denilen enflamasyonlara neden olabilir.
Birçok tipi olmakla birlikte, kataraktlar genel olarak 3 ana grup altında incelenebilirler
Yaşa bağlı kataraktlar
Doğumsal kataraktlar İkincil kataraktlar : Bazı ilaçların uzun süreli kullanımı (kortizon gibi), darbeler, metobolik hastalıklar (diabet gibi) sonucunda oluşurlar.
Katarakt en sık yaşa bağlı olarak ortaya çıkar. Bilinen bir sebebi olmamakla nirlikte beslenme, ultraviyole ışınları gibi bir çok risk faktörü bulunmaktadır. Lensin opaklaşmasının durumuna göre hastalar önceleri uzak y da yakın görme bozukluğundan şikayet ederler. Opaklaşma arttıkça hem uzak hem de yakın görmeler hastanın sosyal yaşantısını rahatsız edecek şekilde azalır.
KATARAKT TEDAVİSİ
Katarakt tedavisi cerrahidir. Hangi cerrahi teknikle yapılırsa yapılsın şeffaflığını yitiren lens tabakası alınarak yerine suni bir göz içi merceği yerleştirilerek ameliyat yapılır. Göz içine mercek konulmazsa hastalar cerrahi operasyon sonrasında yüksek numaralı gözlük veya kontaks lens kullanmak zorunda kalırlar.
1-INTRAKAPSÜLER CERRAHİ
En eski cerrahi yöntemidir. bu cerrahi yöntemle yapılan katarakt emeliyatlarında lens tabakası bütün olarak çıkarılmaktadır. Ameliyatlardan sonra hastalarda lens tabakasının kırıcılığı ortadan kalktığı için yüksek hipermetropi gelişir. Hastalar net görebilmek için çok kalın gözlük ya da kontakt lens kullanmak zorundadır. Artık, mecbur kalmadıkça bu yöntemle yapılan ameliyatlar güncelliğini kaybetmiştir.
2- EKSTRAKAPSÜLER CERRAHİ
Daha da gelişmiş bir cerrahi yöntemidir. Lens arka kapsülü ameliyat esnasında korunarak katarakt alınmakta ve göz içine yapay bir lens yerleştirilmektedir. Bu teknikle ameliyat yapılabilmesi için lensin belirli bir olgunluğa erişmesi, olgunlaşması gerekmektedir. Bu tip ameliyat geniş korneal kesi ve dikiş gerektirmektedir. Göze konan dikişlerin de belli bir astigmatizma yaratmasından dolayı hasta fonksiyonel görmesine ameliyattan sonra, 8-10 hafta içinde, dikişler alındığında kavuşabilmektedir.
3-FAKOEMÜLSİFİKASYON
Günümüzde en gelişmiş yöntem oalrak uygulanan fakoemülsifikasyon yöntemiyle yapılan katarakt ameliyatlarında, kesifleşen lens tabakası arka kapsülü korunarak ultrasonografik dalgalar yardımıyla parçalanıp alınmakta ve göz içine daha rahat uyum sağlayan, göz içi lensleri yerleştirilmektedir. Bu yöntemin avantajı, küçük bir korneal-kesiden tüm ameliyatın gerçekleştirilmesi ve göze dikiş konulmamasıdır. Böylece gözde dikişe bağlı astigmatizma oluşmadığından hasta fonksiyonel görmeye çok kısa sürede kavuşmaktadır. Ameliyattan sonra göz bir gün kapalı tutulmakta, hastalar ameliyattan 48 saat sonra sosyal yaşantısını normal olarak sürdürebilmektedir. Bu ameliyat tekniğinin uygulanması için lensin tam olgunlaşması gerekmemektedir, kişinin görmesini engellemeye başladıktan sonra, görme tamamıyla kapanmadan ameliyat yapılabilir.
Günümüzde kişilerin aktivitelerinin artması katarakt olan kişilerin daha kısa sürelerde günlük yaşamlarına dönmelerini gerektirmektedir.
Fakoemülsifikasyon yöntemi, şu anda gelişmiş ülkelerde en yaygın kullanılan yöntemdir. İyileşme süresinin kısa olması, ameliyat sonrası astigmatizma problemlerinin olmaması, bu yöntemin hastalar taafından daha çok tercih edilmesine sebep olmaktadır.
KATARAKT CERRAHİSİNDE LASER NASIL KULLANILIR ?
Kataraktın tedavisi cerrahidir. Laserle katarakt cerrahisinde ise; fakoemülsifikasyon tekniğindeki prensipler uygulanmakta, sadece lensin parçalanmasında ultrasonografik dalgalar yerine laser ışınları kullanılmaktadır. Korneal ksei küçük olduğu için dikiş gerekmemekte ve iyileşme hızlı olmaktadır.
Normal katarakt ameliyatı olan kişilerin %20 gibi bir bölümünde hangi cerrahi teknik kullanılırsa kullanılsın, operasyon sonrasında göz içi merceğinin yerleştirildiği kapsülde bir kesifleşme olabilmektedir. Bu kesifleşen tabaka YAG Laser denilen parçalayıcı bir laserle açılmaktadır. Ancak bu katarakt ameliyatı olduktan sonra yapılan tedavidir.
AMELİYAT SONRASINDA !
Bu süre içinde göze aşırı baskı yapılmamalı, başa gelebilecek darbelerden kaçınılmalıdır. Ameliyat sonrası doktorunuzun verdiği ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır. Ameliyat sonrasında doktorunuz 2-8 hafta arasında gözlük ihtiyacınıza göre reçetenizi düzenleyecektir. Katarakt ameliyatı olan kişilerin 6-8 ay arasında düzenli olarak göz muayenelerinin yapılması gerekmektedir.
UNUTMAYIN !
Görmenizde yakın ve uzakta azalma veya netleşmeme oluyorsa, bu katarakt başlangıcı olabilir. Doğumsal kataraktların tedavisi önemlidir. Göz görmeyi öğrenmediği için zaman kaybedilirse görme tembelliği gelişebilir. Doğumsal kataraktlarda genelde 2 aşamalı bir cerrahi uygulanır. 1 yaşına kadar katarakt alınır ve göz tembelliği tedavisi yapılır. 5-7 yaş arasında ise göz içine ameliyatla suni göz içi lensi yerleştirilir.
Katarakt tedavi edilmezse :
Görme fonksiyonu uzak ve yakında bozulur veya kaybedilir. Göz içi basıncında artma gözlenebilir. Görme tembelliği gelişebilir. Göz içinde üveit denilen enflamasyonlara neden olabilir.
Sağlıklı bir yaşam dileğiyle Kadir Çevirgen.
katarakt gozde katarakt lens kontakt lens katarakt tedavisi lazerle katarakt tedavisi katarakt belirtileri
0 yorum:
Yorum Gönder